5 Ocak 2011 Çarşamba

Sevgiliye Tazminat Hakkı


Şu saatte yatmam gerekirken sırf duş almaya üşendiğim için hala buralarda oyalanıyorum. Bu kadar da tembelim işte itiraf ediyorum. Biri olsa da beni yıkasa keşke köpürte köpürte...sevaba girerdi. Bizim kızlar olsa şimdi "S.ktir git duş mu alıcan napıcan! Cenabet cenabet dolaşma yanımda!" derlerdi. Özledim carlamalarını.

 Bu halimin sebebiyse çok net. Yine umut dolu başladığım yeni yılımın içine sıçan eşek herif! Lee.
Ben nasıl iradesiz bi hatunum böyle nasıl bi eli işte gözü oynaştayım nasıl bi kevaşeyim anlamadım ki!
Tutamadım biyerlerimi, dayanamadım dün gece mesaj attım Lee'ye. Beni özlememiş olmasına, iki gündür hiç arayıp sormamasına katlanamıyordum. İki mesaj attıktan sonra uyuyakalmış. Sabah da kendini affettirmek için apar topar geldi, girdi koynuma.

 Şimdi merak ettiğim gece gerçekten uyuya mı kaldı da beni çağırmadı? Yoksa başka bi dişi kişilikle birlikteydi de beni sallamadı...sabah da onu atlatıp beni kaçırmamak için koşa koşa yanıma mı geldi!?
Lee bunu anla artık hepimize birden sahip olamazsın beni deli ediyosun! Kafamda geliştirdiğim her yeni komplo teorisinde seni binlerce parçaya ayırmak istiyorum.

 Biliyor musun borçlar kanununa göre yeni yasa tasarısı uyarınca sevgililere de tazminat hakkı doğuyormuş. Yo hayır çok ciddiyim, şaka değil. Elime geçen bir fotoğraf, bir mektup, ya da evinde bulacağım herhangi bir aşk meşk izinde bittin sen! Şimdi buzdolabının üzerindeki görünüşte masumane ama içten içe fingirdek bir ruh haliyle yazılmış o mektubu kaldırsan iyi edersin yoksa evine bir dahaki ziyaretimden sonra onu asla bulamayacaksın haberin olsun! Sonraki günlerde de donuna kadar soyacağım seni, tek kuruşun kalmayacak bak gör! :)

 Nerdeyse 3 gündür menapozlu karılar gibi evin içinde dört dönüp duruyor, sıkıntımdan stresimden sürekli saçmasapan ne bulursam tıkınıyor ve saatlerce televizyonun karşısında anlamsız bakışlarla donup kalıyordum. Agresiftim, depresiftim ve çekilmiyordum. Meğer bütün olayım buymuş. Hıyarın teki sabah sessizce geldi, beni bi güzel kandırıp koynuma girdi, saatlerce benimle oynayıp bütün gazımı aldı ve pufff! Ben birden bire Hugo'daki kötü cadıdan pamuk prensese dönüştüm.

"Abi bu muydu bütün olayın!?" dedi Desperate, Lee gittikten sonraki sükunetime dayanarak.
"Buymuş demekki.Ben de anlamadım.Normalde olsa herhangi biriyle aşk yapıp bu dengeyi sağlardım ama bu kez onları istemedim.Hepsini patır kütür reddedince, anlayamadım. Demekki derdim sex değil dedim hep."
"E değil zaten, baksana haline!" dedi sigarasından sıkı bir nefes çekip.

O an hızla uzaklaştım yanından.Bunu duymak istemiyorum işte.Kendim kabullenmek istemezken bi başkasından, objektif bir görüşle ona aşık olduğumu duymak istemiyorum. Çünkü değilim. Hayır değilim. Olmayacağım.Öyle görünmesi öyle olduğu anlamına gelmez. Öyle olmak zorunda değil.

Bu arada şu partide tanıştığım iyilik meleği: Castiel...Ben herkesi eklerken onu da facebooktan ekledikten iki gün sonra bana formspringten bikaç soru sormuş. Benimle ilgilenmesi hoşuma gitti. Belki bu şekilde biraz kafamı dağıtabilirim. Umarım bir aksilik olmaz ve cumartesi akşamı liseden arkadaşım,o ve ben buluşuruz.

Biri bana Lee'yi unutmam konusunda yardımcı olur mu artık! Yeter her seferinde isyan etmekten yoruldum.Ooooooofffff! Su aygırları bile senden daha duygusal, hıyar herif!

Sinirlenmiyorum, sakinim. Hayır sinir stres yapınca yine zararlı ben çıkıyorum, çünkü ilk koştuğum yer her nasılsa yine onun kucağı oluyo!




...

0 yorum:

Yorum Gönder