31 Aralık 2010 Cuma

2011den Dilediklerim!




  Özlemiş sanki beni...wuhuuu! Bakar mısınız, adam beni özlemiş sanki azıcık biraz falan. Bunu da yeni yeni farkediyor, beni burda göt gibi bırakıp gittikten sonra gecenin 2'sinde mesaj atıyor. Atma ulan! Ben sana neyi özlediğini söyleyeyim hemen.


  Taş gibi bi hatunla yatağında geçirdiğin ateşli dakikaları özledin sen beni değil. Öyle bir öküzsün ki sorsan bunu inkar edersin ama neyse ki bunu anlamak için sana sormaya ihtiyacım yok. Bu kadarcık bir durum değerlendirmesini yapacak muhakeme yeteneğine sahip bir insanım.


  Bir ilişki istiyorum ben! Yeni yıldan güzel bir ilişki istiyorum. Seninle yaşadığım her an gibi hayatımda eğreti duracak birşey değil! Evet seni isterdim ama böyle değil. Senin beni istediğin gibi değil. Çünkü benim buna karnım tok. Bu şekilde yalnızca takılmaya devam edeceksem  neden seninle vakit kaybedeyim ki? Aletin büyük olduğu için mi? Üstelik seninle sevişirken orgazm bile olamıyorum. Seni seviyorum ama bu malın teki olduğun gerçeğini değiştirmiyor. Bana yemek yapman, kahvaltı hazırlaman, kırmızı mumların... tüm bunlar niyetinin basitliğini değiştirmiyor. Göz boyasa da kandırmaya yetmiyor.


 Birinin beni sevmesini istiyorum ben, gerçekten sevmesini. Yaklaşık altı aydır kimse beni sevmedi... hiçkimse hiç sevmedi. Arzulamaktan, iltifat etmekten, pohpohlamaktan bahsetmiyorum. Bunları hergün her an yaşıyorum. Arzulanmak değil, artık biri tarafından tekrar sevilmek istiyorum. Hayatımda tekrar bir düzen istiyorum. Yanımdayken hayatımdan her an gideceği korkusunu taşımayacağım bir adam istiyorum. Beni sahiplenecek bir adam istiyorum.


 Bu dileğimi biraz daha spesifik bir boyuta taşırsak eğer... uzun boylu olsun istiyorum. Benden uzun...en az 15cm uzun (ki bu aslında en zorudur niye en başta söylediysem)
 Esmer ya da kumral olsun, kesinlikle sarışın olmasın istiyorum.
 Gözleri mümkünse kahverengi olsun...ela, yeşil falan yine idare ederiz ama kesinlikle mavi olmasın istiyorum.
 Yaş konusunda diyecek birşey bulamıyorum. Çünkü arkadaşlarımın tüm ısrarlarına rağmen eşeklik edip yaşıtlarımla takılmaya, aslında adam denebilecek yaştaki düzgün adamları elimin tersiyle itmeye devam ediyorum. (Belki bu huyumdan yeni yılda vazgeçip kendim için yararlı birşey yapmış olurum.)
 Kompleksleri olmasın istiyorum bu adamın, doğal olsun. Ota boka götü kalkmasın. Çok bilmiş olmasın.
Mümkünse mutfağa girmesin. Somurtmasın. Ama ciddi bişey anlatırken de geyiğe vurmasın. Uyuşuk olmasın ama benim gibi fazla orda burda fink de atmasın. Adamsa adamlığını, ağırlığın bilsin. Ailesiyle arası iyi olsun, anne aşığı olmasın ama annesiyle düzgün konuşmayı bilsin, saygısızlık etmesin.
Gezmeyi sevsin, ben oraya gidelim buraya gidelim dediğimde burun kıvırmasın. Burun demişken, burnu kaf dağında olmasın, onun havasını alırlar!
Hayvan sevsin, çok sevsin hem de! Beni de çok sevdiği zaman bigün içinden gelerek bana ufak bir yavru köpek alıp tatlı renkli, kurdeleli bir kutunun içinde "Sürpriiz!" diyerek çıkagelsin ve beni kendine aşık etsin. Desperate Houswife'ın uçan balon sevdası nasıl ki bir adama tapmasına sebebiyet verecek kadar basit ama onun için özelse, bu da benim sebebim işte. Hiçbir adamın asla akıl edip keşfedemeyeceği bir sebep. Ne acıdır ki sırf bu yüzden evde kalacağıma inanıyorum.
Adam bana dünyaları getirse...yatlar katlar alsa...ama kurdeleli bir kutunun içinde bebek bir köpek getirmediği sürece tek taşını da alsın soksun biyerine. Hayatta evlenmem! Dolayısıyla kendimi şimdiden evde kalma fikrine alıştırıyorum. Amerikaya gitme, orada yaşama, sperm bankası , suni döllenme falan... tabi canım... geleceğim için olası durumlar bunlar.



Road Runner'ın üstünü çiziyorum yeni yılda, hiç ama hiç cezbetmiyor beni. Kevin'in üstünü çiziyorum, henüz çok çocuk bazen yanında çok canım sıkılıyor çekemiyorum. Alvin kalsın, o zaten arkadaşım gibi...en action yakınlaşmamız öpüşmek, fazlasını bekleyemem ondan. Kıyamıyorum zaten, bir kere birine acıyıp çocuğum gibi sevmeye başlayınca geri dönüşü pek olmuyor. Adonis'in üstü de kalsın. Tüm finallerim bitince onunla tekrar görüşmek, biraz daha yakından tanımak istiyorum. Gerçi adamın omuzu yok ama... yakışıklı ve çekici olduğu da bi gerçek. Lee'nin üstünü istemeden çiziyorum. Üzülerek...içim acıyarak...dün gece 2'deki özledim mesajına rağmen...çünkü çok kırıyor beni, çok incitiyor. Çünkü ona karşı kendimi kontrol edemiyorum, hislerime engel olamıyorum ve bunların hiçbiri onun zerre kadar umrunda da değil. Böyle bir adama takılıp kalmamsa kendime eziyet etmem anlamına gelir. Annem beni sokaktan bulmadı beyfendi hiç kusura bakmayın. Beni üzene kafam girsin! Sen de kimsin!? Çizildiniz! Dün geceki o mesajınıza cevap beklemeyiniz...yoksa daha çok beklersiniz.
(Kendimi tutuyorum.Şu an kolay ama uzak olduğu için, bunu da biliyorum. Geri dönüp beni kandırmaya çalıştığında bu kadar kolay olmayacağını da biliyorum. Ne olur biri beni durdursun, çağırırsa gitmeme engel olsun!)

Yeniyılda kendime daha fazla söz geçirebilmek istiyorum. Bu kadar yaramaz olmamak istiyorum.
Yeni bir iş istiyorum. Mümkünse eski işime devam etmek istiyorum. Meğer ne zenginmişim o zamanlar, şimdi beş kuruşsuz kalınca anladım işimin değerini. İki gün söve söve eşek gibi çalışır, diğer beş gün zevkten dört köşe yerdim dünya kadar parayı, gıkım çıkmazdı. O iki günde dünyanın en nankör kadınıymışım meğer. Razıyım şimdi, yine olsun, yine yorulayım o kadar. Yeter ki bahşişlerim de primlerim de cebime geri gelsin.


Yeniyılda transkriptimde gerçekleşecek tüm değişiklikler lütfen olumlu olsun. Ortalamam düşmesin. Eylül'de Erasmus'a gitmeme engel teşkil etmesin ki ben de Hard Candy'nin Avrupalı Erkekleri şeklinde volumleri sıralayabileyim size :)

 Sakın duymasın bana çok kızar ama Hanna evlenmesin istiyorum. Ayrılsınlar istiyorum. Çünkü o benim için çok değerli ve hayatını o varoşman'le birleştirerek yaşam standardını köprü altı çocuğu edip kendini de rezil etmesini istemiyorum.

 Betty Boop, obsesif olduğu ilk aşkını unutup bir başkasıyla yoluna devam edebilsin isiyorum yeniyılda. Arabic Girl'üm bana daha az atarlansın mümkünse, aramız hep iyi olsun. Bir aksilik olmasın ve Erasmus'a birlikte gidelim istiyorum.

 Ablamı deli gibi özledim. Gidip onu görmek istiyorum. Ona bugüne kadar anlatmadığım birçok şeyi anlatıp dedikdunun dibine vurmak istiyorum.

 Annem artık şu dükkanı bir cafeye çevirsin, adına "Kedi" koysun, aç kediler de nasiplensin istiyorum.

 Babamın işleri iyi gitsin, sinir stres yapıp tansiyonunu paso fırlatmasın istiyorum.

 Yeniyılda ev sahibimiz artık şu plazmasının başına geçip benim eve giriş çıkışlarımı kontrol etmesin, ben de her giriş çıkışımda kameraya nanik ya da el hareketi çekmekten kurtulayım istiyorum.

 Koridorun sonundaki dairede oturan kız... (hani şu Apartmanımızdaki Fuhuş Yuvası başlığında Goncagüle anahtar veren :D) geçen gece ben evde yokken Desperate'dan mum istemiş, sevgilisiyle ikinci ayını kutlayacakmış. Desperate da benim çekmecemdeki kokulu mumlardan vermiş bikaç tane. Ama kızın o kadar özenmesine birkaç saat sonra çocuk bir hışımla evden çıkıp arabasına binerken, kız ise üzerindeki minik siyah kombinezonu ve çıplak ayaklarıyla , "Dur aşkım, yapma, gitme." diye haykırarak peşisıra koşarken görülmüş.
Yazık işte acıdım. Onlar barışsın istiyorum. (Al işte angut ev sahibim de bana saracağına böylelerine sarsın.Ne zaman girip çıktığım belli değil belki ama en azından anadan doğma çıkmıyorum!)

  Yeniyılda kitabımı yazacak daha çok vaktim olsun istiyorum.Hatta yeniyılın son günü bitsin istiyorum.

 Benim için özel olmayı başarmış biri beni bikaç günlüğüne biyerlere kaçırsın istiyorum. Sessiz, sakin biryer...şehirden uzak biyer. Bir köy, bir kasaba gibi... sürekli dırdır etmesin ama başımda, çok fazla sevişelim çok fazla uyuyalım ama kafam boş olsun istiyorum. Ne iş ne ders düşünmek istemiyorum.

Şu apartmandaki bağırış çağırışlar da bitsin istiyorum artık.Yine başladılar işte. Ulan millet birbirini yer suçlusu yine biz oluruz. Birazdan yine bizim kapıya şikayete gelirler eminim. Hayır efendim! Biz değiliz! Bizden çıkmıyor o ciyak ciyak sesler. Bizden gelse gelse ah uh sesi gelir, ona da ben bu apartmanda şikayet edecek adam tanımıyorum. Hepsi abazan öğrenci topluluğu. Duvara bardak dayar dinler o şerefsizler.

 Birkaç saat sonra hazırlanmaya başlayacağım. Yeni aldığım sırt dekolteli siyah kadife mini elbisem, süper ince siyah çoraplarım, siyah platform tabanlı, ince topuklu rugan ayakkabılarım, minik portvöyüm ve ben.Biraz makyaj, birkaç aksesuvar ve hoş bir parfümle geceye hazırım.



 Hangi gece derseniz.Aslında çok harika bir planım olduğunu iddaa edemem. Lee'nin beni yanına davet edişi , sonra pat diye vazgeçip "Ben ailemle olacağım" diyerek beni göt gibi ortada bırakışından sonra...(işte buyüzden attığı özledim mesajı ona girsin!) ben de birkaç alternatifi değerlendirdikten sonra en çok aklıma yatanı seçtim. Acarkentte bir ev partisi.

 Mr.Amsterdam davet etti. Kendisi Hard Candy'nin yaklaşık iki sene kadar önceki erkeklerindendir. Pek yakışıklı değildir. Ama ilginçtir ki zamanında horlamasına bile tav olurdum...şimdiyse benim için tamamiyle nötr bir eleman. Benim peşinde olduğum zamanlar çok cool havalarındayken, yaklaşık bir 4ay kadar önce çark etmiştir. Erkeklerin tornistan süreci üzerine tez hazırlayabilecek düzeyde olduğumu söylemiştim değil mi daha önce :) ve hazin bir şekilde bu dönüşü sırasında tarafımdan göt edilmiştir. Ama hatasını bildiği için olgun bir şekilde alttan alması da takdire şayandır. Affedilip arkadaş pozisyonuna sokulmuştur.
 Çağırması hoşuma gitti. İkinci kez yılbaşını benimle geçirmek istiyor. Bir şansı da haketsin artık. Yakın arkadaşlarımın hiçbirinin iyi bir planı yok bu yılbaşı. Mr.Amsterdam'ın da arkadaş çevresine güvenirim, iyi geçeceğini düşünüyorum. En azından yeni yıla bir kısmı çift bir kısmı sap, belli bir kültür düzeyine erişmiş, eğlenen kalabalık bir insan grubuyla gireceğim. Bu da birşeydir tabi. Belki 00.00'da öpüşen mutlu çiftlere bakarsam ben de yeniyılda tatlı bir aşk bulabilirim. Bu geceyle ilgili tek temennim :)

 Herkese mutlu mutlu yıllar dilerim. Biri şu yukardaki çirkef karıyı sustursun artık, yoksa ciğerleri yırtılacak. Hah ona da yeniyılda benden bol bol sakin gün gelsin! Huzura ersin! Bir erkek peşinden bu kadar ciğer patlatılmayacağını, değmeyeceklerini tez zamanda öğrensin.

 So... Tell me now...Happy New Years Everybody! :)

0 yorum:

Yorum Gönder