25 Aralık 2010 Cumartesi

Akvaryumdaki Alvin

 Alvin'i hatırlatırsınız...masum gülümsemesi olan şirin yaratık. Beni yılbaşı için Almanyaya davet etti. Düşünmesi gerçekten çok inceydi ama gelemem dedim. Hem pasaportum yok hem de şu an bu seyahati karşılayacak maddi gücüm.

"Öyleyse sen Erasmus'a gittiğin zaman ben gelirim, o zaman yaparız bir Avrupa seyahati." dedi her zamanki sevimliliğiyle. Kulağa hoş geldiğini söyledim. Gitmek istediğimiz şehirlerden bahsettik biraz. Sonra benimle görüşmek için o kadar beklemek istemediğini, İstanbul'da da gezecek birçok yer olduğunu söyledi.

 Şiddetle katılıyorum işte buna. Gezecek çok yer var. Ama gezecek adam yok!

 Birlikte bu tarz sosyal aktivitelere girişmeyi yalnız cinsel problemleri olan adamlar mı akıl edebilir yoksa bana mı hep öyleleri denk geliyor bilmiyorum.

 Ama şu sıralar öyle fena bir ruh hali içerisindeyim ki Alvin'in Forum'daki şu akvaryuma gitme teklifi bana dünyanın en güzel teklifi gibi geldi. En azından birçoğu gibi seksomanyak değil! Bana birşeyler paylaşacak kadar değer veriyor çünkü farklı olduğumun farkında. Çünkü eksik yanını yüzüne vursam da bundan şikayetçi olmadığımın, cinsel birlikteliğimiz olmasa da onunla vakit geçirmekten zevk alacağımın farkında. Çünkü bunu ona gösterdim.

  Karşındaki insana sevgini gösterebilmek aslında öyle önemli bir olgu ki...öyle çok şeyi değiştiriyor ve yön veriyor ki hayatta...her insanın bunu öğrenmesi hatta gerekiyorsa eğitimini alması lazım. Başta da Lee gibi dangalakların!!!

 Şimdi bir an önce Pazartesi olmasını ve Alvinle güzel bir gün geçirmeyi diliyorum...

0 yorum:

Yorum Gönder